{ "title": "Kıyam", "image": "https://www.32farz.gen.tr/images/kiyam.jpg", "date": "20.01.2024 12:50:50", "author": "Cenan", "article": [ { "article": "
Kıyam, kıyam haline daha yakın olmak veçhiyle ellerini saldığı vakit dizlerine erdirmektir. İsmail Nablusi'nin şerhinde Huccet'ten nakledildiğine göre bir kimse nafile namaz için rüku halinde iftitah tekbiri alırsa caiz değildir. Ama nafile namazı oturarak kılarsa oturarak iftitah tekbiri caizdir.

Kıyam bi-nefsi

Kendi özü gereği varolan. Kıyam bi-zatihi de denir. Allah'ın Tenzihat ya da Sıfat-ı Selbiye (Allah'ın soyutlama, olumsuzlama yoluyla ulaşılan sıfatları) denilen sıfatlarındandır. Allah'ın bizzat var olduğunu, varolmak için başka bir varlık ya da nedene muhtaç olmadığını da dile getirir. Allah dışındaki varlıklar özleri gereği değil başka bir varlık ya da nedene bağlı olarak vardırlar. Var olmak için ikamet edecekleri bir mekâna, içinde bulunacakları bir yere (Mahal), kendilerini seçecek bir seçiciye de ya da icat edecek bir mucide ihtiyaç duyarlar. Böyle bir neden olmadıkça var olmaları düşünülemez. Bu nedenle Allah dışındaki tüm varlıklar kıyam biğayrihi (Başkasıyla varolan) varlıklardır. Allah, varlıklara ait niteliklerden münezzehtir. Bu nedenle O'nun kendi özü gereği varolması gerekir. Bu gereklilik Allah için vücub (Zorunluluk) ifade eder. Aksi durumda Allah'ın diğer varlıklara benzemesi, onlar gibi başka bir nedene bağımlı (Muhtaç) olması gerekir ki, Allah için böyle bir şey düşünülemez. Bu nedenle Allah'ın varlığı vacibu'l-vücud (Varlığı zorunlu) olarak tanımlanır. Varlığı zorunlu olan Allah, diğer varlıkların varoluş nedenidir.

Başka bir deyişle tüm evren ancak Allah'ın varlığı nedeniyle, O'nun yaratması, varetmesiyle vardırlar. Varolmaları Allah gibi zorunlu (Vacib) olmadığı için varlıkları \"mümkün\" olarak nitelenir, eş deyişle varlıkları ile yoklukları arasında bir fark yoktur. Allah'ın varlığının zorunluluğu ve kendinden Kur'an'da tenzih, soyutlama yoluyla ortaya konulur. Tevhid inancını özetleyen ihlas Suresi Allah'ın birliğini, doğmak ve doğurmak gibi yaratılmışlara özgü niteliklerden yüce olduğunu, hiçbir varlığın O'nun dengi olamayacağını belirtirken O'nun \"Samed\" olduğunu da vurgular. Samed, müfessirlere göre, tüm varlıkların varlık ve bekalarının Allah'a bağlı olduğunu, her şeyin O'na muhtaç bulunduğunu, O'nun ise hiçbir şeye bağımlı ve muhtaç olmadığını, her şeyin yöneleceği, yardım dileyeceği tek varlık olduğunu dile getiri. Allah'ın varlıklardan aşkınlığı, münezzeh oluşu muhtaç olmayışı \"Ey iman edenler, siz Allah'a muhtaçsınız. Allah ise müstağnidir (Hiçbir şeye muhtaç; değildir)\"

Namazın içindeki farzlardan olan kıyam namazda ayakta durmak demektir

Kıyam \"doğrulmak, dikelmek, ayakta durmak\" demektir. Namazı oluşturan ana unsurlardan biri olarak kıyam, iftitah tekbiri ve her rekâtta Kur'an'dan okunması gerekli asgari miktarı okuyacak kadar bir süre ayakta durmak anlamına gelir.

Farz ve vacip namazlarda ve Hanefi mezhebinde benimsenen görüşe göre sabah namazının sünnetinde kıyam bir rükündür. Gücü yeten kişi bu rüknü yerine getirmeden, mesela oturarak farz ya da vacip bir namaz kılarsa namazı geçerli olmaz. Yine bir kimse, çekiliverse düşeceği bir tarzda, duvara ya da bastona yaslanarak namaz kılacak olursa, namazı geçersiz olur. Nafile namazlarda ise kişi, ayakta durmaya gücü yettiği halde oturarak da namaz kılabilir.

Hasta ya da ayakta durmaya gücü yetmeyen kişiden kıyam vecibesi düşer. Bu kişi oturmaya güç yetiriyorsa, namazı oturarak kılar. Bu durumda oturma, o kişi için hükmen kıyam yerine geçer. Oturmaya da gücü yetmiyorsa namaz kılmak Hıristiyanlara benzemek olur. Hıristiyanlar, kilisede sandalyede oturarak ayin yaparlar. Ayrıca, sandalyede oturmak için zaruret yoktur. Sandalyede oturarak namaz kılabilen yerde oturarak da namaz kılabilir. Hasta ya da ayakta duramayan rahat durabileceği şekilde oturur namazını böyle kılar. Oturamayan, yatarak kılar.

Her halükarda namaz kılmamız şarttır. Kişinin şuuru yerinde ise en azından başı hareket edebiliyorsa namazını kılmak zorundadır. Bazıları, imayı göz ile olur zannediyor. Göz ile namaz kılınmaz. Mutlaka boyun ya da beden hareketi lazımdır. Az ya da çok, hareket etmeden namaz olmaz.
" } ] }