{ "title": "Rüku", "image": "https://www.32farz.gen.tr/images/ruku.jpg", "date": "21.01.2024 01:05:51", "author": "Azad", "article": [ { "article": "
Rüku, Muhammed b. Mukati bize anlatarak dedi ki; Abdullah bize şöyle haber verdi; Yunus bize İbni Şihab ez-Zühri'den, o Salim b. Abdillah'tan, o (Babası) Abdurrahman b. Ömer'den (Ra) şunu nakletti;
Allah Resulü'nü (Sav) namaza durduğunda ellerini omuzla hizasında kaldırdığını gördüm. O bunu rüku için tekbir getirdiğinde, başım rükudan kaldırdığında yapar, \"SemiaHahü limen hamiden\" derdi. Secdelerde bunu yapmaz.

Rüku; Namazın içindeki farzlardan olan rüku namazda kıraatten sonra elleri dizlere koyarak eğilmek demektir. Rüku sözlükte \"eğilmek\" anlamına gelmektedir. Namazın ana unsurlarından olan rüku, eller dizlere erecek şekilde öne doğru eğilmek demektir. Hz. Peygamber'in uygulamasına en uygun rüku şekli, sırt ve baş düz bir satıh oluşturacak biçimde eğilmektir.

Tarif edilen, bu rüku duruşunda bir müddet beklemek (Tuma'nine) ve yine rükudan doğrulup, secdeye varmadan önce uzuvları sakin oluncaya değin bir süre kıyam vaziyetinde beklemek (Kavme) ta'dil-i erkanın birer parçası olduğundan, Ebu Yusuf'a ve Hanefi mezhebi dışındaki üç mezhebe göre tuma'nine ve kavme farzdır. Ebu Hanife ve Muhammed'e göre ise vaciptir. Bu tuma'nine ve kavme suresinin asgari ölçüsü \"sübhanellahi'l-azim\" diyecek kadar durmaktır.

Secdeye gitmek

Namazın şartlarından biri de secdedir; Secdede el parmakları, birbirine bitişik, kıbleye karşı, kulaklar hizasında, baş iki el arasında olmalıdır. Alnı temiz yere, ya'ni taş, toprak, tahta, yaygı üzerine koymak farz olup, burnu da beraber koymak vacip denildi. Yalnız alnı koymak mekruhtur. Secdede en az üç kere \"Sübhane rabbiyel-a'la\" denir.

İki ayağı veya hiç olmazsa her birinin birer parmaklarını yere koymak lazımdır. Secdede, alın, burun ve ayaklar yerden az zaman kalkmış olursa, zararı olmaz. Secdede ayak parmaklarını bükerek, uçlarını kıbleye çevirmek sünnettir.

Erkekler, kolları ve uylukları, karından ayrı bulundurur. Kadınlar, secdede kollarını yanlarına bitişik halde bulundururlar. Elleri ve dizleri yere koymak sünnettir. Topukları kıyamda, birbirinden dört parmak eni kadar uzak, rüku'da, kavmede ve secdede bitişik tutmak sünnettir.

Takkenin, saçların alnı kapatmaması lazımdır. Kadınların da namazda alnı açık olması lazımdır. Yerin sertliğini duyacak kadar, ya'ni başını bastırınca, alnı artık gömülmeyecek kadar bastırarak, halı, hasır, sedir, kanepe üzerinde secde etmek sahih olur.

Secde için eğilemeyen hasta ve camide başka yer bulamayan sağlam kimse, yüksek bir şey üzerine secde etmezler. Çünkü, Resulullah efendimiz az yüksek bir şey üzerine dahi secde etmemiştir. Dinimiz kolaylık dinidir. Fakat herkesin kolayına geldiğini yapması değil, alimlerin gösterdiği kolaylıktan istifade etmesi lazımdır.
" } ] }